KİŞİSEL SAĞLIK VERİLERİNİN KORUNMASI
Gerek kamu gerekse özel kurum ve kuruluşlar, bir görevin yerine getirilmesi veya bir hizmetin sunumuyla bağlantılı olarak, kişisel veri niteliğindeki bilgileri, uzun süredir toplamaktadırlar. Bu durum, bazen kanunlardan kaynaklanmakta bazen kişilerin rızasına veya bir sözleşmeye dayanmakta bazen de yapılan işlemin niteliğine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Belirtmek gerekir ki, kişilerin temel hak ve hürriyetlerinin veri işleme sürecinde de korunması öncelikli konulardan biridir. Ayrıca, sosyal ve ekonomik hayatın düzen içinde sürdürülmesi, kamu hizmetlerinin etkin biçimde sunumu, mal ve hizmetlerin ekonominin gereklerine uygun biçimde geliştirilmesi, dağıtımı ve pazarlanması için kişisel verilerin toplanması kaçınılmaz olmakla birlikte, kişisel verilerin sınırsız ve gelişigüzel toplanmasının, yetkisiz kişilerin erişimine açılmasının, ifşası, amaç dışı ya da kötüye kullanımı sonucu kişisel hakların ihlal edilmesinin önüne geçilmesi gereklidir.
Kanunla, kişisel verilerin sınırsız biçimde ve gelişigüzel toplanması, yetkisiz kişilerin erişimine açılması, ifşası veya amaç dışı ya da kötüye kullanımı sonucu kişilik haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
Kişisel Sağlık Verisi Nedir?
Kişisel veri, gerçek kişiye ilişkin kişiyi belirli veya belirlenebilir kılan her türlü bilgi olarak tanımlanmışken kişisel sağlık verisi, kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığına ilişkin her türlü veri ile kişiye sunulan sağlık hizmeti ile ilgili bilgilerdir. Örneğin; her türlü tahlil sonucu, kişinin geçirdiği hastalıklar, kullandığı ilaçlar gibi veriler kişisel sağlık verileridir. Kişisel sağlık verisi özel nitelikli kişisel veridir. Dolayısıyla Kanunda düzenlenen özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartlarına tabidir.
Peki özel nitelikli kişisel veri ne demektir?
Özel nitelikli kişisel veriler, başkaları tarafından öğrenildiği takdirde ilgili kişinin mağdur olabilmesine veya ayrımcılığa maruz kalabilmesine neden olabilecek nitelikteki verilerdir.
Özel nitelikli kişisel veriler öğrenilmesi halinde ilgili kişiler hakkında ayrımcılık yapılmasına veya mağduriyete neden olabilecek nitelikteki verilerdir. Bu nedenle, diğer kişisel verilere göre çok daha sıkı şekilde korunmaları gerekmektedir. Nitekim Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 09/12/2019 tarih ve 2019/372 sayılı Kararında bu durum şöyle dile getirilmiştir:
Kuruma intikal eden bir şikayet dilekçesinde;
• Bir Gazetede şikayet sahibinin oğluna yönelik yer alan köşe yazısında, babasının kanser tedavisi nedeniyle bir süre önce görevine ara verdiğine ilişkin bir habere yer verildiği dolayısı ile ilgili kişinin özel nitelikli kişisel verisi olan sağlık verilerinin rızası dışında işlendiği ve üçüncü kişilerle paylaşıldığı,
• İlgili kişinin bu tarihe kadar kanser tedavisi gördüğünü bilmediği, rahatsızlığından ötürü psikolojisinin ve moralinin bozulması istenmediğinden bu bilginin ailesi tarafından kendisinden saklandığı, ancak haber tarihinden sonra ilgili kişinin geçmiş olsun dilekleri ile arandığı, hastalığını öğrenerek ölüm korkusu yaşadığı, ilgili kişinin kanser olduğunu Gazeteden ve üçüncü kişilerden öğrenmesinden dolayı içine kapandığı ve ailesiyle iletişimini kestiği, ölüm korkusu nedeniyle ayrıca psikolojik tedavi görmeye başladığı ve kanser tedavisini reddettiği
ifade edilerek Kanun çerçevesinde Kurum tarafından yasal işlemlerin yapılması talep edilmiştir.
Kanun, bu verilere özel bir önem atfetmekte ve bu verilerle ilgili farklı bir düzenleme getirmektedir. Kanun bunları özel nitelikli kişisel veri ya da hassas veriler olarak kabul etmektedir. Özel nitelikli kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası ile ya da Kanunda sayılan sınırlı hallerde işlenebilmekte ve Kanun, özel nitelikli kişisel veriler arasında da bir ayrım yaparak sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ile bunlar dışındaki özel nitelikli kişisel veriler olarak sınıflandırmıştır.
Sağlık dışındaki özel nitelikli kişisel veriler, ancak kanunlarda öngörülen hâllerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir. Peki bu haller nelerdir?
Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir. Ayrıca Kurul tarafından belirlenen yeterli önlemlerin alınması şarttır.
Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi Ve Mahremiyetinin Sağlanması Hakkında Yönetmelik’te de belirtildiği üzere kişisel sağlık verilerinin işlenmesinde aşağıdaki ilkelere uyulması zorunludur:
a) Hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma,
b) Doğru ve gerektiğinde güncel olma,
c) Belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme
ç) İşlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma,
d) İşlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme.
Sağlık hizmeti sunumunda görevli kişiler, yukarıda belirtile ilkelere uygun olarak ilgili kişinin sağlık verilerini ancak verilecek olan sağlık hizmetinin gereği ile sınırlı olmak kaydıyla işleyebilir.
Kişisel sağlık verilerinin aktarılması hususu özel olarak düzenlenmiştir. Kişisel sağlık verileri, ancak Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun 8 inci ve 9 uncu madde hükümleri uyarınca aktarılabilir. Nitekim bu konu Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 05/12/2018 Tarihli ve 2018/143 Sayılı Kararı Sağlık Verilerinin Kanunun 6 ncı maddesinde yer alan işleme şartlarından birine dayanmadan üçüncü kişilere aktarımına ilişkindir.
Doktor kontrolünde ilaç kullanan ilgili kişinin, özel nitelikli bu sağlık verisinin ilaçların temin edildiği eczane tarafından herhangi bir işleme şartına dayanmadan üçüncü kişiyle paylaşılması hususunda Kuruma yapılan şikâyet başvurusu hakkında;
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun (Kanun) “Özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları” başlıklı 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasında kişilerin sağlık verilerinin özel nitelikli kişisel veri olduğu belirtilmiştir. Mezkur maddenin (2) numaralı fıkrasında özel nitelikli kişisel verilerin ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaklanmış bununla birlikte, (3) numaralı fıkrada özel nitelikli kişisel verilerin açık rıza aranmadan işlenebileceği diğer haller sayılmıştır. Buna göre sağlık verilerinin ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından açık rıza aranmaksızın işlenebileceği belirtilmiştir. Kanunun “Kişisel verilerin aktarılması” başlıklı 8 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası olmaksızın aktarılamayacağı hükme bağlanmış olup, anılan maddenin (2) numaralı fıkrasında ise kişisel verilerin açık rıza aranmaksızın aktarılabileceği haller Kanunun 5 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası ile 6 ncı maddesinin (3) numaralı fıkrasına atıfta bulunmak suretiyle belirlenmiştir.
Öte yandan, Kanunun 12 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası, veri sorumlusunun;
a. Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek,
b. Kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişilmesini önlemek,
c. Kişisel verilerin muhafazasını sağlamak
amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almak zorunda olduğunu düzenlemektedir. Anılan maddenin (4) numaralı fıkrasında ise veri sorumluları ile veri işleyen kişilerin öğrendikleri kişisel verileri Kanun hükümlerine aykırı olarak başkasına açıklayamayacağı ve işleme amacının dışında kullanamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu kapsamda, doktor kontrolünde ilaç kullanan ilgili kişinin sağlığı ile ilgili özel nitelikli kişisel verilerinin, ilaçları temin ettiği eczane tarafından 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 8 inci maddesinde sayılan şartlar sağlanmadan üçüncü kişiyle paylaşılmasının Kanunun 12 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına aykırılık teşkil etmesi nedeniyle veri sorumlusu eczane hakkında Kanunun 18 inci maddesi uyarınca idari para cezası uygulanmıştır.